36,2388$% 0.35
38,0197€% 0.32
3.360,93%-1,10
5.564,00%-0,71
22.189,00%-0,70
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun yeni dizinin galasında, “Son dönemlerde Türk dizilerine olan talebin %183 oranında arttı.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT 1’in yeni dizisi “Mehmed: Fetihler Sultanı”nın Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen galasında konuştu…
Türk dizilerine olan talebin son 3 yılda yüzde 183 oranında arttığını belirten Fahrettin Altun, “Bugün dünya genelinde bir milyara yakın insan Türk dizilerini izlemektedir ve bu çok kritik bir unsurdur… Gerçekten de bu yönüyle baktığımızda gerçek bir başarıyla karşı karşıyayız” dedi.
Fahrettin Altun, konu ile ilgili açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “Dizinin konusu, medeniyetler tarihi açısından, dünya tarihi açısından çok ama çok hayati bir aktörü esas alıyor… Fatih Sultan Mehmet’i ve Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethi başta olmak üzere ortaya koyduğu başarıları gösteriyor ve bunu hikaye ediyor… Bu dizi esas itibarıyla Fatih Sultan Mehmet’in, Osmanlı Devleti’ni kurumsallaştıran, gerçek anlamda bütün unsurlarıyla devlet haline getiren bir hükümdar olduğunu anlatıyor…” dedi.
Tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık’ın Fatih Sultan Mehmet ile ilgili “Tarihin yetiştirdiği en müstesna hükümdardır.” sözünü anımsatan Altun, “Gerçekten de Fatih Sultan Mehmet medeniyetler tarihinde bir çağ açıp bir çağ kapatan, İstanbul’un fethini hayata geçirmiş deha hükümdardır ve Fatih Sultan Mehmet’in Osmanlı Devleti için ortaya koyduğu, geliştirdiği yönetim sistemi uzun yıllar Osmanlı Devleti’nin birçok alanda ciddi kazanımlar elde etmesini beraberinde getirmiştir…” dedi.
Altun, “Mehmed: Fetihler Sultanı” dizisinin Osmanlı’nın yükselişinin başladığı döneme işaret ettiğini kaydederek, “Dizi ilerledikçe de göreceğiz ki nitekim Fatih Sultan Mehmet’in hayatına baktığımızda bunu görürüz, o dönem aslında bugünle birçok açıdan benzerlikler taşıyan da bir dönemdir ve bu yönüyle de bu dizinin çok anlamlı olduğunu düşünüyorum…” ifadelerini kullandı.
Yazar Kemal Tahir’in kültür insanlarının üç ihtiyacı olduğuna dair sözlerine değinen Altun, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Der ki ‘Her şeyden önce bizim gerçek bir kültüre ihtiyacımız vardır… Bizim bununla birlikte sağlam bir dünya görüşüne ihtiyacımız vardır. Türkiye’nin ve Türk insanının anlaşılmasına ihtiyacı var.’ Kemal Tahir bunu 1960’ların Türkiye’sinde söylemiştir ve o günden bugüne aslında Osmanlı tarihinin doğru anlaşılması noktasında çok önemli girişimler olsa da bir taraftan bu tarih bir yanıyla da baskılanmaya çalışılmıştır… Son dönemlerde artık bu tarihle de barışıldığını, bu tarihin gerçek boyutlarıyla çok ciddi şekilde ortaya konmaya başlandığını da yine büyük bir mutlulukla görüyoruz…”
Altun, sanat ve sinemanın dilinin çok hayati olduğuna vurgulayarak “Dolayısıyla sanatla, sinemayla, bizim tarihimizle barışmamız, tarihimizin derinliklerini, gerçeğini, bütün boyutlarıyla ortaya koymamız, bizim insanımıza olan bir borcumuz esasında… Sanatçının da topluma olan bir borcu esasında. Hamdolsun son dönemde bu anlamda dizilerimiz, sinema sektörümüz gerçekten giderek gelişmekte ve Türkiye markasına çok ciddi yatırım yapmaktadır…” diye konuştu.
Dizinin Türkiye markasını büyütecek bir girişim olduğunu belirten Altun, “Bu yönüyle de gerçekten bu diziyi çok önemsiyorum. Son 3 yılda küresel alanda Türk dizilerine olan talebin yüzde 183 oranında arttığını mutlulukla görüyoruz. Bugün dünya genelinde bir milyara yakın insan Türk dizilerini izlemektedir ve bu çok kritik bir unsurdur. Gerçekten de bu yönüyle baktığımızda gerçek bir başarıyla karşı karşıyayız. Şunu da söylemek gerekir ki, bu üretimler bizim kültürel sömürü düzenine karşı, küresel emperyalizme karşı, kültürel yozlaştırma girişimlerine karşı bir direniş çabamızdır… Bu yönüyle de gerçekten bu girişimleri çok önemsiyorum.” dedi.
HÜDA PAR URFA: Mazlumlara Hep Dert Hep Keder