Hüseyin Acarlar Dansöz Ve Mevlevi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hüseyin Acarlar’ın “Dansöz ve Mevlevi, Nietczhe ve Mevlana, Gül ve Çam Aynı Yerde Durur Mu?” başlıklı yazısı yayında…

DİBACE/ GÜNCE
321

DANSÖZ ve MEVLEVi
NİETCZHE ve MEVLANA
Gül ve Çam Aynı Yerde Nasıl Durur?

Soytarının kral bellendiği günümüzün egemen tüketim kültürü kendini paganist( çok ilahlı) ayinlerle, kitlesel halüsinasyonlarla, sanat ve düşünce alanındaki kültleştirmelerle geçerli kılar. Nerede bir kültleştirme söz konusu ise orada kültleştirilen değerin, kişinin, tarihin gerçek ölümünden bahsedebiliriz. Farz-ı mahal yaşadığı dönemlerde genel geçer toplumsal kalıplara eleştiri getiren, kitlesel olmaktan ziyade daha seçkin olan tarihi şahsiyetler Mevlana, Nietczhe gibi iki farklı kutup bugün tüketim toplumunun piri konumundadırlar.

Bu nasıl oluyor? açalım efendim

Nietchzce, modern çılgınlığın kafasını bulandırdığı gençler için bir sığınak olarak piyasaya sürülür. Köküne kibrit suyu döktüğü sistem Nietchze’nin varlığıyla daha da güçlenir. Mevlana ha keza, mübarek sanki bir darphane. Mevlana ve Nietchze olmasaydı facebook ve twitter ne halde olurdu acaba?
Dünyada sol siyasetin ve özellikle gençlerin büyük sempatisini kazanmış Che Guvera neredeyse kapitalizmin, serbest piyasa ekonomisinin can damarı hala! Kapitalizm Che Guvera’nın havasından büyüsünden dibine kadar kazanç elde etmiyor? Adına düzenlenen kitaplar, posterler, tişörtler para basan matbaa gibidir.

Alış veriş merkezlerinde semazenlerle dansözleri aynı karede görmek uzak bir ihtimal değil. Neticede kadim medeniyetleri yağmalayan modern vahşileri bir sosyal sorumluluk projesinde gözyaşı dökerken de görebiliyoruz. ‘Dünyaya açık ALLAHa kapalı’ bu çevrimin bir hakikati yoktur. Tek şey daima tüketmektir. Tüketecek bir malzeme bulmaktır. Tıpkı şu yazıyı cuma günü gönderirken şu araya sıkıştıracacağım cümle gibi. Okumayan ve cuma mesajı sanan kimileri size de hayırlı cumalar diyecekler kimileri bu yazının altından ismi silip kendine pazarlayıp tüketecek. Bakalım kaç kişi bu yazıyı okumuş olacak bu sosyal deneydir benim için . Dediğim de bu. Kültürel fetişist nortamda sadece tüketen bir bireyiz. Bu bazen Hz. Muhammed’e ( sas) e AVM’lerde doğum günü partisi düzenlemek olur bazen de Noel’de çam satmak… önemli olan satmak! Ne sattığınn hangi değeri sattığının hiç bir önemi kalmamış. Neyin satılık olmadığını bilmeyen bir mankurtlaşma var.

Demek ki modern zamanlarda kültleştirilen, kitleselleştirilen, kahramanlaştırılan bütün tarihi şahsiyetler, öğretiler kendi gerçekliklerinden kopartılıyorlar ve hormonlu birer modern zamanlar aktörü haline getiriliyorlar.Zamanla hayatları boyunca verdikleri mesajlar da bugünü meşrulaştırıcı bir yöne doğru evriliyor. Piyasa bu insanların ruhları üzerinden bile kazanç sağlıyor.
01/11/2024
Hüseyin Acarlar